TRABZONSPORA LİGDEN ÇEKİL BASKISI

Taraf yazarı Sedat Tunalı bugünkü yazısında Trabzonsporun ligden çekilmesi gerektiğini savundu.

İşte yazarın teklifini dile getirdiği köşe yazısı:

Futbolda yeni sistem!

Türk futbolunu karanlığa ve şiddete mahkûm eden Federasyon’un  çete-şike soruşturmasını biraz daha sulandırmak ve gündemden düşürmek  için ortaya attığı bir orta zekâ ürünü oyun daha başladı. Hiç tartışmaya  gerek yok... Kararı alan bu federasyon ise ya kişisel ya da kurumsal  bir çıkarlar vardır! Bu sistemin en büyük kolaylığı, “bağlanacak takım  ve maç” sayısının hatırı sayılır şekilde düşmesi ve dolayısıyla da  işgücü tasarrufudur. Ne de olsa Federasyonumuz, yakalanmadıktan sonra  şike ve teşviki serbest bıraktı!!!

Trabzon bu Kirlilig’ten ne zaman arınacak?

Trabzonspor’u idare edenlere bir kez daha sesleniyoruz.

UEFA son kararı verene dek Trabzonspor’u bu kirli mücadelenin dışında tutun! Yasa, tüzük, yönetmelik, onur, haysiyet ve adaleti öteleyip, maddi  kayıpları önceleyen bir güruhun içinde yer alarak bu kentin varoluş  gerekçelerini sıfırlayamazsınız? Yoksa siz de mi “ama ekonomi”  diyenlerden olacaksınız?

Trabzonspor’u idare edenler, gasp edilen hakların takibini, her  platformda ve “dilde” yapabilecek bir hukuk kurulu oluşturarak ulusal ve  uluslararası tüm yolları devreye sokmalıdır. Ahlak kimi iklimlerde  zaman zaman figüratif rollerle ötelenebilir, ama biliyoruz ki hayat  denen gaile ayakta duruyorsa ahlak ve adalet hatırınadır. Ve bu hatırı  bilen mahkemeler ve vicdanlar nerede ise Trabzonspor da oraya  gitmelidir!

Çete ve şike savcısının yerinde olmak

Türk futbolunun masumiyetine kan doğrayanların bir kısmını uzun bir  takip sonunda suçüstü yaparak adalete teslim eden Emniyet güçleri ve  soruşturmayı yürüten özel yetkili savcı hangi hisler içindedir  bilmiyoruz, ama tahmin etme hakkımızı kullanabiliriz.

Polis iç ses: Ulan adamları iş üstünde yakaladık hâla masumuz diyorlar! Utanma diye bir şey vardı be!

Savcı iç ses: Sanırım toplumun temiz futbol talebini fazla abartmışız. Güçlüler kazandığı sürece her şey mubahmış meğer!

Latifeyi bir yana bırakıp Sayın Savcı’ya şu kadarını söyleyelim;

Sizi yıpratma çabalarının medya marifetiyle manşetlere  taşınmasının hangi menfaat gayyalarından beslendiğinin farkında olan  milyonlarca kişi var. Bu ülkenin namusluları da en az namussuzları kadar  cesurdur ve darağacında da olsa son sözleri “adalet” olacaktır. Lütfen  neşteri vurmaya devam edin.

Kulüpler Birliği mi menfaat ortaklığı mı?

Türk futbolunun en büyük kurumlarından biri olarak gözümüze gözümüze sokulan kurumlardan biri de Kulüpler Birliği denen ve yönetim felsefesi tamamen “cukka” üzerine kurgulanan bir yapı.  Başkanlık yapan kişilerin fotolarını yan yana koysanız içiniz ürperir!  Daha ortada fol yok yumurta yokken muhtemel bir “cukka kaybına” karşı  hemen “birlik olarak” gerekli açıklamayı yapmış ve neyin tarafı  olduklarını belgelemişlerdir. Benim açımdan anlaşılmaz olan şikenin en  büyük mağduru Trabzonspor adına toplantıya katılan şahsın, “oy birliği  ile alınan” karara karşı sessiz kalması, Trabzonspor’un da akıl  tutulmasına yakalanmasıydı.

Dünkü toplantı sonrası Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’in  canlı yayında sorulara verdiği yanıtlar, adaletin tecellisine ve  futbolumuzun temizlenmesine dair umudumuza dip yaptırmıştır.  Şeref’iyle oynayıp Hakkı’yla kazananlar bile sisteme ve paraya teslim  oluyorlarsa, yapılacak hiç bir şey kalmamış demektir. Sevgili Gülengül  Altınsay’ın kulakları çınlasın..

Şenol Güneş’e ceza vermek!

PFDK, Şenol Güneş’e ceza verilmesine gerek olmadığına karar vermiş.  Şekip Mosturoğlu’na sormak lazım, PFDK’da durum kaça kaçtı ve hazır  ellerine düşmüşken bir ceza verme şanslarını neden kullanmadılar. Hayır,  mızrağı çuvala sığdırma telaşına da gerek yok, nasıl olsa her türden  katakulli Federasyon eliyle legalize edildi. Trabzon bu ligden ç-e-k-i-l-m-e-l-i-d-i-r.

Sedat Tunalı - Taraf

Yorumlar