Bağımsızların TBMM’ye gelmeme kararı ise Türkiye’de pek çok ilkin yaşanmasına yol açacak... KCK tutuklusu Hatip Dicle'nin
milletvekilliğinin düşürülmesi sonrası Demokratik Toplum Kongresi
tarafından alınan boykot çağrısına uyan Emek ve Demokrasi Bloğu'nun
desteklediği 35 bağımsız milletvekili konuyu boykot etmek amacıyla TBMM'ye girmeme kararı aldı.
Bloğundesteklediği 35 bağımsız milletvekili yemin törenine katılmama kararlarının protesto amaçlı olduğunu açıkladı.
Bağımsız vekiller boykot kararı için 'Çözüm için somut adım atılıncaya kadar Meclis'e gitmeyeceğiz' dedi.
35 VEKİL MECLİS'E GELMEZSE NE OLACAK?
Hatip Dicle
kararından önce de, “Bir eksik bile olsa Meclis’e gitmeyeceğiz”
açıklaması yapan bağımsızların tavsiye kararına uydu ve Meclis'e gitmeme
kararı aldı.
Bağımsızların TBMM’ye gelmeme kararı ise Türkiye’de pek çok ilkin yaşanmasına yol açacak.
Geçmişte hastalık ya da yurtdışında bulunma gibi mazaretlerle
milletvekillerinin rötarlı olarak yemin ettikleri dönemler yaşandığını
ifade eden TBMM
bürokratları, “Ancak bağımsız vekiller Meclis’e gelmezse ilk kez bir
tavır olarak and içmeme olayı yaşanmış olacak” bilgisini verdi.
Bu duruma ilişkin Anayasa ve TBMM
İçtüzüğü’nde açık bir hüküm bulunmadığına işaret eden bürokratlar,
“Anayasa’da sadece milletvekillerinin and içerek göreve başlayacakları
hükmü yer alıyor. Tavır olarak Meclis’e gelmeme durumunda nasıl bir
yaptırım uygulanabileceği konusuna açıklık getirmiyor. Burada yorum
devreye giriyor” diyor.
Başkanlık divanı karar verecek
Yemin etmeyen ve TBMM’ye gelmeyen milletvekillerinin akıbeti ile bu
tavrın siyasi sonuçları ise yeni seçilecek Meclis Başkanı ve TBMM
Başkanlık Divanı’nın kararına bağlı olacak. Açık hüküm olmaması
nedeniyle, süreç Divan’ın çizeceği yol haritası ve vereceği kararlar
doğrultusunda işleyecek. TBMM
bürokratları, yemin etmemeleri nedeniyle bağımsızların yasama, denetim
faaliyetlerine katılmamaları, grup oluşturamayacakları için
komisyonlara, divana üye verememelerinin, TBMM’nin genel çalışmalarını
etkilemeyeceğini belirterek, bu nedenle Divan’ın ilk etapta “bekle gör”
politikası izleyebileceğini ifade ediyor, bu çerçevede vekillere yemin
etmeleri için “makul bir süre” tanınması formülü benimsenebilir diyor.
Vekilliklerinin düşürülmesi
Divanca kendilerine verilen süre içinde de bağımsızlar yemin etmezse, bu durumda TBMM
Başkanlık Divanı içtihat niteliği taşıyacak bir karar vermek durumunda
kalacak. Sözkonusu kararın yemin etmeyen vekiller için Anayasa’daki
devamsızlık hükmünün işlemesini gündeme getirme, ya da bağımsızları
boykot kararlarıyla baş başa bırakıp, haklarında herhangi bir işlem ya
da tasarrufta bulunmama yönünde de olabileceğine işaret ediliyor.
Başkanlık Divanı’nın, yemin etmemelerine karşın bağımsız vekiller için
“devamsızlık yaptırımını” uygulanması kararı alması durumunda, 1 ay
içinde bu vekillerin milletvekilliklerinin düşürülmesi gündeme
gelebilecek. Anayasa’ya göre “Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz
olarak bir ay içerisinde toplam 5 birleşim günü katılmayan
milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine” Genel Kurul’da 276
milletvekilinin “kabul” oyu ile karar verilebiliyor.
3 ay içinde ara seçim...
Anayasa uyarınca ara seçime gidilebilmesi için TBMM 28 milletvekilinin boşalması ya da bir il veya seçim
çevresinin TBMM’de üyesinin kalmaması gerekiyor. Eğer Başkanlık
Divanı’nın kararı doğrultusunda devamsızlık yaptırımı uygulanarak
bağımsızların milletvekilliklerinin düşürülmesi gündeme gelirse, bu
durumda 35 sandalye boşalacağı için 3 ay içinde ara seçime gidilecek. Bu süreçte bağımsızların milletvekilliklerinden istifa etmeleri gündeme gelirse ise, bu konuda kararı yine TBMM
Genel Kurul’u verecek. İstifaların Genel Kurul’da kabulü için 276
milletvekilinin “kabul” oyu aranacak. İstifa yoluyla 35 üyeliğin
boşalması da ara seçim sonucunu gündeme getirecek.
AJANSLAR
|