MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: 'Ana dili anayasaya koyunca karnınız doyacak mı? Ekmeğiniz artacak mı? Sırtınıza yeni elbise alabilecek misiniz? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Türk milletinin hiçbir evladı bu
ülkenin zencisi değildir, buna inandık. Türk milletinin hiçbir ferdi bu
ülkenin ötekisi değildir. Türk milletinden ayrılma rüyası görenler,
bağımsız devlet özlemi içinde bulunanlar, akıllarını başlarına
almalıdır. Bizim ne verecek bir çakıl taşımız, ne de vazgeçecek bir
insanımız var'' dedi. Bahçeli, partisince
Diyarbakır'da düzenlenen mitingde, Diyarbakırlılara ''Siz Türk
milletinin eşit, onurlu ve yeri doldurulamaz birer mensubusunuz. Siz
bizim her şeyimizsiniz. Gönlümüzdesiniz, dilimizdesiniz.
Washington'dakiler sizi benden daha fazla sevemez. Brüksel'dekiler
benden daha çok anlayamaz. Erbil'deki peşmerge sizi benden daha çok
sahiplenemez'' diye seslendi. Bahçeli, ''Türk
milletinin hiçbir evladı bu ülkenin zencisi değildir. Buna inandık. Türk
milletinin hiçbir ferdi bu ülkenin ötekisi değildir. Bundan asla taviz
vermedik. Kimsenin kendi evinde yabancı olmasını istemedik, aklımızdan
geçirmedik. Aksini düşünenlerin ise heybetli bir şekilde karşısında
durduk. Diyarbakırlı kardeşim, siz bizsiniz biz de siz'' dedi. Sıkıntıyı sadece Diyarbakırlıların yaşamadığını söyleyen Bahçeli, şöyle konuştu:
''Elbette sıkıntılarımızın olmadığını iddia etmiyorum. 'Sorunlarınız
yok' demek istemiyorum, ama sorunlarla boğuşan yalnızca siz değilsiniz.
Sıkıntıyı sadece siz yaşamıyorsunuz. Yurdumun her köşesinde en az sizler
kadar problemleri olmuş insanlarımız var. Ancak her sorunu olan ve her
derdi bulunan da çözüm veçareyi çıkmaz sokaklarda aramıyor. Türk
milletinden ayrılma rüyası görenler, bağımsız devlet özlemi içinde
olanlar akıllarını başlarına almalıdırlar. Bizim ne verecek bir çakıl
taşımız ne de vazgeçecek bir insanımız vardır.'' MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli, ''Biz, birlikte büyüdük ve Türk milleti olduk.
Bilmeyene, anlamak istemeyene, tekrar hatırlatırım ki bu büyük milletin
adı, Türk milletidir. Doğduğumuz yer, doyduğumuz yer, ilimiz, yöremiz,
anamızın dili, inancımız, kimliğimiz ne olursa olsun, bizim ismimiz Türk
milletidir'' dedi. Diyarbakır mitinginde vatandaşlara
seslenen Bahçeli, Diyarbakır'da bulunmaktan ve vatandaşlarla bir araya
gelmekten dolayı son derece mutlu olduğunu belirterek, ''Bizlerin
kavuşmasını nasip eden Cenab-ı Allah'a şükrediyorum'' dedi.
Diyarbakır'ın, bugün kendilerine kucak açarak kardeşliğin, birliğin ve
sevginin tarafında olduğunu bir kez daha kanıtladığını ifade eden
Bahçeli, Diyarbakırlıların misafirperverliklerini gösterdiğini belirtti.
Bahçeli, ''Türkiye'nin ve Türk milletinin sonsuza kadar yaşaması için
katkı veren, desteklerini esirgemeyen ve dua eden her kardeşimle el ele
omuz omuza olacağız'' diye konuştu. Diyarbakır'ın her
köşesindeki vatandaşlara buradan en kalbi duygularını gönderdiğini dile
getiren Bahçeli, Bismil'i, Çermik'i, Çınar'ı, Çüngüş'ü, Dicle'yi,
Ergani'yi, Hani'yi, Hazro'yu, Kocaköy'ü, Lice'yi, Silvan'ı, Sur'u,
Yenişehir'i ve Diyarbakır'ı hürmetle ve seviyle selamladığını, herkesi
bağrına bastığını ve kucakladığını söyledi. Seçimin
barışa, huzura, berekete, bolluğa ve esenlik dolu günlere vesile
olmasını temenni eden Bahçeli, bu açık hava toplantısının
gerçekleşmesinde emeği geçen Diyarbakır İl Başkanı ile teşkilat
mensuplarına takdirlerini sundu. Bahçeli,
Diyarbakır'ın çok şey anlattığını, Ziya Gökalap'in Diyarbakır'ın bu
vatana bir armağanı olduğunu belirterek, ''Türk milletine eşsiz bir
emanetidir. Yaşaması için, bir insanın ülküleri olması gerektiğini,
bizlere ulaştıran odur. Tükenmez coşkumuzu, azalmaz milli heyecanımızı
ve bitmeyecek millet aşkımızı Gökalp Bey'den esinlendik'' dedi.
Cahit Sıtkı Tarancı'nın da Diyarbakır'dan yola çıktığını anlatan
Bahçeli, ''İşgal yıllarındaki milli duruşuyla haklı gururumuz olan şair,
yazar ve devlet adamı merhum Süleyman Nazif de Diyarbakır'ın Türk
milletine hediyesidir'' diye konuştu. Diyarbakır'ın
dört ayaklı minaresinin, müşterek değerleri anlattığını ifade eden
Bahçeli, Diyarbakır karpuzunun ağızların tadı, sohbetlerin yarenliği
olduğunu dile getirdi. -''MERAK ETMEYİN BİZ VARIZ, MHP VAR...''- Bahçeli, ''Ulu Cami, aynı kıbleye baş koyduğumuzu dile getirir'' diyerek, şöyle devam etti:
''Dicle nehri özlemlerimizi taşır, sevdalarımızı yüzdürür. Diyarbakır
surları, bir bedende aynı ruh olduğumuzu kanıtlar. Tarihe meydan okuyan
kadim yapısıyla üzerimize gölgelik olur, ayrılığı değil, bütünleşmeyi
sağlayan kemer gibi hepimizi sımsıkı sarar. Gururla söyleyebilirim ki bu
şehrin her tarafından tarih ve medeniyet akıyor, her köşesinden asalet
ve güzellik fışkırıyor. 'Dağılmaya değil, toplanmaya, dargınlığa değil
kucaklaşmaya, kavgaya değil barışmaya, husumete değil uzlaşmaya varım ve
hazırım' diyor. Diyarbakırlı kardeşim, 'nifak saçanlardan yoruldum'
diyor. 'Küresel ayak oyunlarının tezgahlarından bıktım' diyor.
'Farklılıkları hatırlatarak müştereklerimizin altını oymaya
çalışanlardan bunaldım' diye ses veriyor. Ses ver Diyarbakır, sesime
kulak ver Türkiye... İnanıyorum ki Diyarbakırlı
vatandaşım istismara, fitneye, bölünmeye karşı çare arıyor. Kandan
beslenen teröristlere karşı yardım bekliyor. AKP iktidarının
aldatmalarına, yalanlarına ve işbirlikçi duruşuna son vermeyi umut
ediyor. Merak etmeyin, biz varız, MHP var...'' -''OY İSTEMEYE VE SİYASAL FAYDA UMMAYA GELMEDİK''-
Buraya Diyarbakırlılardan ''oy istemeye'' ve ''siyasal fayda ummaya''
gelmediğini vurgulayan Bahçeli, öncelikli olarak Diyarbakırlı
vatandaşların sorunlarını dinlemeye, dertleşmeye ve hasret gidermeye
geldiğini söyledi. Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan'ın
aramıza ekmeye çalıştığı fitne tohumlarını çürütmeye geldim'' diyerek,
konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Kafasında küstahça
çizdiği Sivas-Gavurdağı hattını yerle bir etmeye geldim. İnanın bana,
bize yönelik iftiraları aşmak için buraya koştum. Ortak değerlerimizin
dilini paylaşmak için buradayım. Bin yıllık kardeşliği ayakta tutmak ve
sonsuza kadar yaşatmak amacıyla karşınızdayım. Bin yıllık kardeşliği
yaşamak ve yaşatmak için aranızdayım. Milliyetçi Hareketin mesajını,
çağrısını sizlere getirdim. Aramıza inşa etmeye çalıştıkları bariyerleri
yıkmak için kararlılığımızı getirdim. Ekmeğimizi
paylaştık, suyumuzu paylaştık, mahallelerimizi, evlerimizi,
özlemlerimizi paylaştık. Cephelerde birlikte mücadele ettik. Balkanlarda
birlikteydik, Yemen'de yan yanaydık, Çanakkale'de şahadet şerbetinden
birlikte içtik. Hep beraber vatanımızı işgal eden emperyalistlere karşı
direndik ve haddini bildirdik. Birlikte güldük, birlikte ağladık,
sevgimizi bölüştük ama insanımızı bölmedik. Kız aldık, kız verdik, sıla
özlemini hep beraber duyduk. Dokunan kilimlere kardeşliğimizi oya gibi
işledik. Alın terimizi, şehit kanlarıyla kazandığımız vatan
topraklarımıza düşürdük. Davul, zurnayla halay çektik ve keyif aldık.
Deliloyla, Esmerle, Çaçanla, tek ayakla, çifte ayakla birlikte oynadık,
birlikte güldük. Asırlarca, el birliği güç birliği yaptık. Aynı geceye
yelken açtık, aynı güneşle ısındık. Benzer düşleri kurduk. Yunus'tan,
Mevlana'dan ve Hacı Bektaş Veli'den aynı hissiyatı aldık.
Dualarımız bir, yakarışımız ve safımız bir oldu. Adımız bir, acımız
bir, anımız bir oldu. Biz, birlikte büyüdük Türk milleti olduk. Bu aziz
vatan, bin yıl önce gerçek sahiplerini buldu ve ellerde yükseldi. Aradan
geçen asırlar boyunca, bu topraklara hep beraber mührümüzü vurduk ve
büyük bir millete hep beraber vücut verdik. Bilmeyene, anlamak
istemeyene, tekrar hatırlatırım ki bu büyük milletin adı Türk
milleti'dir. Kökenleri, dilleri, alt kültür grupları, mezhepleri birlike
yaşama ülküsüyle aynı hedefe yönlenmiş ve kopmaz bir bağ ile irtibatını
kurmuştur. Zaferlerimiz, yenilgilerimiz, fetihlerimiz tarihe gam
vurmuştur. Paylaşılan her düğün, açılan her duvak, doğan her çocuk,
sallanan her beşik, tüten her ocak, çekilen her ızdırap, sevinçle
tutuşan eller bizi millet yapmıştır.'' ''Doğduğumuz
yer, doyduğumuz yer, ilimiz, yöremiz, anamızın dili, inancımız,
kimliğimiz ne olursa olsun, bizim ismimiz Türk milletidir'' diye konuşan
Bahçeli, kendilerinin bu ülkede yaşayan herkesi, bin yıllık kaynaşmanın
aziz hatırası olarak gördüklerini söyledi. -''SİZ BİZSİNİZ, BİZ DE SİZ''-
Türklerin son yurdu olan Türkiye'de nefes alan herkesi, ecdadın
yadigarı olarak kabul ettiklerini ifade eden Bahçeli, ''Doğudan batıya,
güneyden kuzeye hangi etnik kökene, hangi mezhebe mensup olursa olsun,
herkesi Cenab-ı Allah'ın kutsal bir emaneti olarak benimsiyor ve
sahipleniyoruz'' dedi. ''Farklılıklara pirim vermedik,
bir olduğumuzu, eşit olduğumuzu muhataplarına duyurduk'' diyen Bahçeli,
bu itibarla anlayan, bilmeyen, çağıran, koşan, sevinen, üzülen ve
bekleyen herkesi bir gördüklerini, beraber kabul ettiklerini ve ayrılmaz
bir bütün olarak yüreklerine bastıklarını ifade etti.
Bahçeli, ''Başka türlüsünü de zaten düşünemezdik, düşünmeyiz. Türk
milletinin, hiç bir evladı, bu ülkenin zencisi değildir, buna inandık.
Türk milletinin hiçbir ferdi, bu ülkenin ötekisi değildir, bundan asla
taviz vermedik. Kimsenin kendi evinde yabancı olmasını istemedik,
aklımızdan geçirmedik. Aksini düşünenlerin ise heybetli bir şekilde
karşısında durduk'' diye konuştu. Diyarbakırlı vatandaşlara seslenen Bahçeli, ''Siz bizsiniz, biz de siz'' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Her derde deva olacağız. Kim olursa
olsun, kökeni nereye dayanırsa dayansın Türk milletinin bütün
fertlerini bir ve beraber görecek, kucaklayacağız. Alevi kardeşim, Sünni
kardeşim hiç endişelenmesin. Biz varız. Kürt kökenli kardeşim merak
etmesin biz, ortak payda ve müşterek değerler ekseninde her meselenin
üstesinden geleceğiz'' dedi. Bahçeli, İstasyon Meydanı'ndaki mitingde, yoksulluğun ve işsizliğin etnik kimliğinin olmadığını belirtti. Bahçeli, şöyle konuştu:
''12 Haziran'da asıl sorunlarınızı örtbas edenlerden hesap soracak
mısınız? Bin yıllık kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara haddini
bildirecek misiniz? İşsizliği, yoksulluğu, sefaleti size layık
görenlerin yakasından tutacak mısınız? Diyarbakırlıların bu 'evet'leri
kardeş kavgası için ellerini ovuşturanlara uyarıdır. Türkiye'nin birliği
ve dirliği için verilen bir onaydır. Diyarbakırlı vatandaşlarıma
güveniyor ve inanıyorum.'' Bahçeli, Türkiye'nin her yönden tuzaklarla çevrildiğini ve kısır döngü içine hapsedildiğini öne sürerek, şöyle dedi:
''Türkiye iyi yönetilmemektedir. Vurgun çeteleri tam mesai içindedir.
Ülkenin her yanı dökülmektedir. Şüphesiz Diyarbakır da bundan nasibini
almaktadır. AKP hükümeti, ülkemizi perişan duruma getirmiştir. Millet ve
devlet bekası üst düzeyde tehdit altındadır. 8,5 yıldır iş başında olan
AKP hükümeti içte ve dışta ülkemizi ağır ipoteklerin altına sokmuştur.
AKP, kriz olmuş, kaos olmuş, cepheleşmeleri teşvik etmiştir. AKP ve
CHP'nin danışıklı dövüşü ülkemizi uçurumun kenarına getirmiştir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'En büyük projem' dediği yeni anayasa
projesiyle Türkiye bölünmeye doğru yelken açacaktır. Buna 'dur' demek
lazımdır, buna mani olmak lazımdır. Bu zihniyetin üçüncü dönem iktidara
gelmesi Türk milleti için felaket olacaktır. 'İleri demokrasi'
propagandasıyla Türkiye hızla dağılmaya doğru gitmektedir. Buna engel
olmak gerekmektedir. Ülkemizde asayişsizlik, açlık, adaletsizlik zirveye
çıkmıştır. Başbakan Erdoğan'ın yönettiği Türkiye yaşanamayacak hale
gelmiştir. Bize, 'Kağıttan kaplan' diyen Recep Tayyip Erdoğan, 12
Haziran'dan sonra kağıttan kaplan mı, yoksa ensesinden tutacak bozkurt
mu olduğumuzu açıkça görecektir. Yüce Divan'a gittiğinde sözlerinden
pişman olacak, ama iş işten geçmiş olacaktır.''
Diyarbakırlıların sorunlarını herkesten daha iyi bildiklerini ifade eden
Bahçeli, 12 Haziran'dan sonra onarım ve toparlanma iktidarlarıyla
Türkiye'yi ayağa kaldıracaklarını söyledi. Bahçeli,
aralarında Diyarbakırlı işsizlerin de bulunduğu 700 bin işsize iş
bulacaklarını, emeklilere bir maaş fazla vereceklerini, terörün
bitirilmesi için güvenlik önlemlerinin yanı sıra ekonomik, sosyal,
psikolojik, idari, demografik ve kültürel unsurları kapsayan bir
strateji uygulayacaklarını bildirdi. GAP'ı en öncelikli
stratejik yatırım olarak ele alacaklarını ve en kısa zamanda
tamamlayarak bölge insanının istifadesine sunacaklarını anlatan Bahçeli,
diğer bölgesel projeleri de hızla tamamlayacaklarını dile getirdi. Bahçeli, yoksulluğu mağlup edeceklerini ve Hilal Kart'la muhtaçlara sahip çıkacaklarını vurguladı. -GÜVENLİK GÜÇLERİNİN AYLIKLARINA 310 LİRA İLAVE-
Devlet Bahçeli, asgari ücreti 825 liranın üzerine çıkaracakları,
güvenlik güçlerinin aylıklarına ilaveten 310 lira, koruculara 155 lira
güvenlik tazminatı verecekleri, emekli maaşlarında seyyanen artış
yapacakları vaadinde bulundu. Bahçeli, şunları kaydetti:
''Her derde deva olacağız. Kim olursa olsun kökeni nereye dayanırsa
dayansın Türk milletinin bütün fertlerini bir ve beraber görecek,
kucaklayacağız. Alevi kardeşim, Sünni kardeşim hiç endişelenmesin. Biz
varız. Kürt kökenli kardeşim merak etmesin biz, ortak payda ve müşterek
değerler ekseninde her meselenin üstesinden geleceğiz.''
''Anayasa çözümlerini koro gibi seslendirenlerin, onlar gibi
düşünmedikleri için MHP'yi 'Değişim karşıtı' olarak sunacakları''
öngörüsünde bulunan Bahçeli, ''Biz bölünmeye taraf değiliz. Biz
ayrışmaya taraf değiliz. Ancak ekmeğimizi, soframızı ve sevgimizi
paylaşmaktan yanayız. Adaletli paylaşmaktan, kardeşçe yaşamaktan,
birlikte ekonomik kalkınmışlıktan tarafız. Sözlerimizi kim nasıl anlarsa
anlasın. Biz buyuz. İnançlarımız ve görüşlerimiz bunlardır. Ülke sizin
karar sizin, tercih sizin'' dedi. -YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ-
Bu arada, dün Elazığ mitinginin ardından geceyi bu kentte geçiren
Bahçeli, bugün öğle saatlerinde yaklaşık 50 araçlık bir konvoyla
Diyarbakır'a hareket etti. Bahçeli'ye yol boyunca
zırhlı araçlar içinde özel harekat timleri ve jammer eşlik etti.
Diyarbakır'ın Ergani ilçesine gelişinde kendisini karşılayanları gören
Bahçeli, araçtan inerek vatandaşlarla tokalaştı.
Bahçeli'nin aracının da içinde bulunduğu konvoy üzerinde Ergani'den
itibaren 2 askeri skorsky helikopter Diyarbakır'a kadar uçuş yaptı.
Diyarbakır girişinde konvoya polis motosikletleri ile çok sayıda sivil
araç katıldı. Yol boyunca jandarmanın güvenlik önlemi alması dikkati
çekti. Bahçeli, kente gelişiyle birlikte doğruca
miting alanına gitti. Alanda, polisin yoğun güvenlik önlemi alırken,
vatandaşlar miting alanına kontrol noktalarından geçirilerek alındı.
Çok sayıda partilinin doldurduğu İstasyon Meydanı, parti bayrak ve
flamalarıyla süslendiği, çevre binalara Bahçeli posterleri asıldığı
görüldü. Alanda, ''Sayın Başbakan unutmasın, bize her
yer Diyarbakır'', ''Bin yıllık kardeşliği 8 yıllık kardeşlik bozamaz'',
''Aynı bedende can gibiyiz. Biz Diyarbakır'ız, Türkiye'yiz'' yazılı
dövizler de açıldı. Bahçeli konuşmasını şöyle tamamladı: Ne mutlu türküm diyene.. Sayın bahçeli, hani hepimiz eşittik.? peki kürtler de ne mutlu türküm diyene mi desin sayın bahçeli.?
|